16.04.2010



uvv
dün çok miskindim blogum, hiç çalışasım, hiç işe gelesim ayrıca hiç yaşayasım bile yok gibiydi....  Sonrasında olaylar gelişti ve gelişti derken hiçbir şey olmadan bir Perşembe daha bitti, neyse ki Sylar halen daha kendisini bulamamanın vermiş olduğu acı ızdırapla Matt e saldırıyordu ki, ben duş filan aldım, Lostu indirdim, sonra da uyumuşum... 

sabah erkenden uyandım, güzelce hazırlandım ve tuhaf olaylar silsilesini beklemeye başladım ki, tuhaf bir tesadüf ve Pazar günü Kemal Paşa Su Uçtu Şelalesine fotoğraf gezi planları ve ay çok heyecanlı, lalala laa. Sanırım Cemil HDR üzerinde baya çalışıyor, ondan bununla ilgili bilgi almalıyım, makinemi, şarzımı ıvırımı, zıvırımı hazırlamalıyım falan, filan.... 


Bu akşam da Deryacımlan geleneksel moral gecesi etkinliklerine katılacağız, of canım çok tekila içmek istiyor, ne büyülü bir içkidir o öyle, en son hatırladığımdan beridir içmiyorum lakin çok uzun bir zamanı kapsamakta bu olay, unutmuş gibi yapabiliriz hihihi.... 

Cemil ve Ümit geçen hafta da Göl Yazı ya gitmişler, uyuz oldum lakin ben de İzmit dönüşü gideceğim bi kere sanırım hava daha iyi olacaktır, umarım bol bol bulutus da olur. 


Şimdilik bu kadar akşam peynirli makarna yiyip, şarap içeceğiz,  bir de muratti layt almam lazım deroşuma unutmamalıyım. 

edit Bir kız vardı. Güzeldi sanki ve senindi. Gözlerinde saklı bir ‘belki' ve senindi.    Anladı bir gün bitermiş her şey.    ve bitti…’’ 




.

Hiç yorum yok: