12.01.2010




*

Sabah o kadar güzel bir müzikle işe geliyordum ki, inanılamayacak kadar güzeldi işte her şey, ta ki uzaktan trafik polisinin fosforlu yeşil yeleğini görene kadar, sanırım beni durduracaktı, cidden bunu hissettim ve nitekim durdurdu, bayan emniyet kemerinizi takmamışsınız, hımm çok emniyetli olduğunu düşünmediğimden sanırım dedim. O da bana gerekli kuralları hatırlattı ve iyi günler dilerim hanımefendi ve güle güle dedi. Hava nasıl yumuşak, nasıl güzel bulutlar; griden, beyaza dönüşmüş hatta hafif ılık hava Nisan dan kalmış gibi, anlatamam mükemmel işte, sevdiğim şarkılarla araba kullanmakta cabası, mükemmel lakin kararlı ve sabırlı bir gün hüküm sürmekte.

Unutmadan bilog District 9 diye bir film izlemek isteyen olursa, onları uyarmalısın asla böyle bir şey yapmamalılar. Lanet olasıca bir film, hani şu devirde sci fi de kategorizelendirilmiş İMDB sırası 13 buna inanmak bile istemiyorum, uvv feci... Evet o adam, sonunda romantik bir karidese dönüşüyor lakin çekimler iğrenç, Blair Cadısından filan beter, filmin içinde yapılan kayıttan gösteriyorlarmış havası katılmış lakin bu kadar da olmaz be kardeşim, hof tiksinç.


Sırasıyla kitap okuyamıyorum, fotoğraf çekemiyorum, sanırım 11 inde ki Emitt e katılıyourm, sanırım regl olacağım gözümün önünden az önce aşure sürüsü geçti, bu inanılmaz bir şey, insanın canı tatlı ister de, aşure ayı diye aşure mi ister. Hahaha. Uyduruyor olmalıyım.


Şu an Calla çalıyor, ben yazıma ara verirken hepinizi tek, tek öpüyorum.


2 yorum:

Adsız dedi ki...

district 9 konusunda sana aynen katılıyorum. neden bu kadar şişiriliyor anlamıyorum. zevkler ve renkler mevzusuyla açıklamasınlar, kabullenemiyorum. :)

Asuman Unsal dedi ki...

cidden, iğrençti hani ona harcadıkları bütçeye yazık...