24.11.2009




*

çok dalgınım, pekiştirmek açısından bir daha çok dalgınım, çok. Uyuyamıyor lakin uyanamıyorum, saf gibi karanlıkta duvara bakıp, gölge kovalıyor, aklıma takılan onca şeyi silmeye çalışıyorum. Bildiğin cadı kazanı, neredeyse fokur fokur. Her şey pekişmeli bugün, sanki pekiştiricili yumuşatıcı kullanıyor gibiyim, sanki pekiştiricili kabartma tozu ya da nebleyim, saçma işte.

Choike yi izlediğimi söylemeliyim, çok cezbedici değil, tamam absürd, bu beklenen bi kriter zaten, lakin daha farklı olabilirdi ya da çeviremiyorsanız elleşmeyin kardeşim, sarı sayfaların üzerinde, kelime kelime daha cezbedici. I ıh beğenmedim. Flashforward ın dokuzuncu bölümünü indiremeden on yayınlanacak lakin dalgınım dedim ya, Six Feet Under a tekrar başladım, özlemişim Nate i, Brenda yı, David i, Claire i falan falan, insan gerçekçi diyaloglarla bezenmiş üstün körü şeyler izlemek istemiyor cidden... En azından bunlar var,

Kitap okuyamıyorum. Yine öyle bir süreç, sevdiğim adamın Zar Adam ve Olasılıksız, Empati takıntıları beni de tetiklemekte, lakin elim gitmiyor. Lakin hiçbir şey için elim uzanamıyor, uzanmak istemiyor, Göksu burada, bütün gün uyuyor, akşamları oturup, hayat özetleri geçip, ne kadar güzel cümleler kurduğumuza dair kahkahalar atıyoruz. Görünen tek sonuç, geçebilen hayat:... evet geçiyor ve ilerliyor. Hep bir geç kalma endişesi, durakta kaçırdığın otobüsün arkasından bakmayla eş değer bir ablaklık...

Fotoğraf yarışması sonuçlarındda adımın olmaması beni çok sinirlendirdi, yok sinirlenmedim de, nebleyim gereksiz duygu toslaması...


Yaklaşan bayramın etkileri aile içinde danaya mı girsek, koyun mu alsak diyaloglarıyla pekişiyor, midem kaldırmıyor. Kadın kurban eden ilkel kabilelerle aramızdaki beş farkı bulmaksa en klişe olanı.. Neyse özgürlükler ülkesi burası...

ondan, bundan şeyler işte, blues dinlemek çok keyifli, yıllardır yapamadığın track listesini sevdiğin adam istedi diye dört saatte yapmış olmam da tetikleyici mekanizmanın ardındaki elin bir işareti olsa gerek, hahah.

Arkadaşlarımı özledim, Özge nin yolladığı bir mesaja çok ayıp bir şeyler yazıp yollamıştım lakin herkesin alacağını inan bilmiyordum, mühüüü. Ne ayıp, terbiyesizim. Neyse, öğrendiğim her şeyi unutmamı sağladıkları için öğretmenlerimiz de iyiki varlar demek istiyorum. Ailenin yarısından fazlası öğretmen, yarıdan azı da benim gibi perişan... heheh  Neyse görüşürüz cicim.


.



Hiç yorum yok: