14.04.2009

183 e geçtim...




.


Nisan ayı gireli epey oluyor lakin bir çizik yok asua da. İçimden yazmak gelmiyordu, esasende yazmak için elim gitse de, başka eksiklikler vardı, yazmadım işte.


Esasen üzgün müyüm, değilim. Hani kafa boşaltıcı filmleri yarıda bırakıp da, ertesi gün kaldığın yerden başlayabilmek gibi... Bir daha izlesen, izlemesen çok fazla şey değişmeyeceğini bilmek gibi.


İnsan kendine yahut bir diğerine kızmayı bıraktıktan sonra büyüyor sanırım derdim. Halen diyorum. İhi. Düşünmemek en güzeli, yaşanılan her şeyin mutlaka olacağına varması da hayat debini derinleştirmekten başka hiçbir işine yaramaması da gereksiz bir kaç bilgi dışında, planlı, programlı yaşayan insanlara yaraşır hareketlerden.


Böyle olmasına üzülüyor gibiydim ama üzülmediğimi anladım, aksine şa'ane, yine kendime kalan zamanları tasarruflu kullanıyorum, çok üzerine eğilmeden, düşünmeden, az hasarla geçiyor günler. Komik olanıysa biten bitti de, star trek inemedi halen ya! Hahah. Bürokratik uzaylılarımız torrentten düşemiyor D ye... neyse, hediye gelen masa lambamı görmen lazım, sanırısın ki yabancı bir ülkenin kütüphanesindeyim, şşşt! Sessiz ol, diyor; kütüphane bekçisi, gece yarısı olmadan beni yiyecek. Nelere kadir şinassın Stephen King; hastasıyız halaaaa.


Öperim yanaklarından kuzum, yine geleceğim.





.




Hiç yorum yok: