12.03.2009

174


.



Noktası kayıp bir cümlenin metin belgesindeki iğretiliği...




Yaptığım bazı şeylerin sonrasında gereksizliğine gark oluyorum, bu neden ileri geliyor sence anlık coşkularımı dizginleyemememden mi yahut duygularına yenik düşmüş insan evladının verdiği yegane kendine yabancılaşma örneklerine bir yenisi mi?


Bilmiyorum, tek bildiğim yazdığım bir iki şeyi çok gereksiz bulmam hatta oradan kaldırmak istememin daha gereksiz bir anlamsızlıkla son bulmasından uzaklaşmamdan, nasıl bir cümle olduğunu bilmiyorum, inan başa dönüp okumak istemiyorum. Bu gece bu gereksizliğimle idare edeceksin bilog... Fazla lafa gerek yok.


Jazz dinliyorum, odamın sarı ışığı çok sıcak, pass hayal kurmuş, kimseyle konuşmak istemiyorum, kitap okuyamıyorum, çok fazla kalabalığım, seyrelmek istiyorum, oksijen ağartıcı bir konsantreymişim de bir ölçek seyrelmek için kafiymiş gibi bir his işte, ne gereksizlik değil mi*


Kişinin kendini gereksiz hissettiği, bir türlü bir şeylere anlam bulamadığı yüce dakikalar kovalıyoruz; akrep, yelkovan ve ben; banuplem passanımcıımın alnından çok feci öpecek sanırım, bende ikisini ısırmak istiyorum, demek istediklerim, diyeceklerimin teminatı olabilir mi? Bilinç akışı tüneline giriyoruz, farlarınızı yakınız.


Düşündüğüm her şey anlamını yitiriyor, umarım yarın hepsi yerli yerinde uyanırım. Anlamlar kaybolduğunda her şey gereksizleşiyor, hatta üç nokta... Burasına sen de yardımcı ol okuyucu.

Pff.


Şimdi Latika nın yanağında ki çizikten öperken, her şey geriye sardı; işte bu tarz şeylerin sadece filmlerde olduğunu hepimiz biliyoruz değil mi? Bilmeyen bir adım öne pilisssss!



Şimdi dağılın, zira bende dağılıyorum.



İtalik imla bozukluğu varsa alıcılarınızın ayarıyla oynamayınız, anlamsız satırlar; hatta okumayın da



.