23.12.2008

143


Çok yorgunum, yapacaklarım yığınla masama birikmiş, nereden başlayacağımı bilemiyorum. Yetişememekten yakınıyorum, azılı bir Oblomov olup, sayfalarca yataktan çıkmak istemiyorum, hiç uyumasam, sürekli okusam, işler kendiliğinden bitiverse, sonra birden hayat puff dese ve bitse, boşuna çırpındığım için, tabutuma bir madalya iliştirirler mi bilogum?


Sonra Sonbahar filmine git mutlaka okuyucu, git de gör, nasıl film çekilirmiş, nasıl haz alınırmış, izlerken o taş yüreğine nasıl otururmuş. Sonrası yok işte...


Hayal kırıklığı yaşamadım değil, anlayamadım belki de, fazla üzerine gitmemek gerek, çok şey beklememek gerek, birilerine anlamlar yüklememek gerek, geçmişlerini bir şekilde yanlarında taşıyan insanlar, acılarıyla, yaşayamadıklarıyla, pişmanlıklarıyla, unutamadıkları sevgilileriyle bir şekilde mutlular, onları yanlarında taşımak, bazılarımız için haz olabilir. Beni yoruyor sadece.
O kadar tuhafım ki, unutmak istediğimde, hiçbir şekilde geriye dönmüyor ya da acılarımı çoğaltmıyorum. Bittiyse, bitmiştir; bitene kadar sadece debelenmem sanırım, bittikten sonra hiçbir önem arz etmiyor, anıları değil de sanırım yaşanılanların tecrübesi, korkularımı perçinliyor sadece.



Çok farklı bir şeyler beklemiş olabilirim;
doğru,
sanki hiç bunları beklememiş gibi,
yeniden ertesi sabaha uyanışımı seviyorum.



Sonuçta mühim değildi, hiç hemde...


Deniz; halen daha huzur verebiliyordu, tansık denilen, buydu işte...
Kim, başka başka mucizeler bekliyordu ki daha?

1 yorum:

anginapektoris dedi ki...

.... yüreğe dokundu yazdıkların.