20.10.2008

71



Bazen; şöyle gerinip, gerinip de suratının tam orta yerine güzel bir tekme atasım geliyor. Dağılsın çenen, burnun, göz kapağın düşsün filan; pansumanını ben yaparım. Dağılırken hücreler, yeşerirken bedenler, romantik serzenişlerde bulunur, yaralarımızı sararız.


Peh.

Banu olsaydı, öyle derdi peh. Heheh seviyorum onun bu tepkilerini, eskiden hep hımmm mmmm derdi, şimdi peh diyor. PEH!


Şu musiki olaylarında, bildiğimiz tınılar yerine, Ferhat Konargilerden bir şarkıyla devam edelim istedim de bende yokmuş, neyse ki deyip, bir ohh çekiyoruz, çok mu entelsin diyor, eğer onu dinlemememin getirisi bu olacaksa varsın olsun, ama senin anladığın gibi olmasın, yoksa içinden çıkılmaz bir durum olur, bence farklı üşünüyoruz, önce bunu kabul et, sözlük anlamına göre yaşamıyoruz, çok şükür.


Seni bir yerlerden tanıyor muyum?

Sanmam. Şu gördüğün şehir, içindekiler hatta bütün bu gemiler benim, içinde bekleyen adam da benim, kendisinin haberi bile olmasa, duvara yaslanmış beni bekliyor biliyorum, bana ait beklentileri o yüzden gitmiyorum. Her şey bana ait, nasıl bir kocaman yalnızlık bu biliyor musun? Her şeyin sana ait olması, büyük bir yalnızlığı peşinden sürüklüyor. Adnan'a hak vermiyor değilim, kadim dost, güzel dinleyici, ona anlatmak rahat oluyor; buradan da teşekkür ediyoruz; lakin kabul ettiğimiz şeyler var, ben istedim, sadece platonik kalması gerekirken, hücrelerin karışmasından kelli, kafa da karıştı, bunda sorun ziyadesiyle bende, o sabit, kendi halinde yayılarak tek bacağı kırık kanepesine *|* hehe negzel kanepe, öylece yaşıyor. Bense kendi kendime arızalanıp, yine onun kucağına düşüyorum.


Fotoğraf çekmiyorsun dedi ondan böyle oluyor, hani gelmiyorsun da yolculuğumuza, bari orayı terk et bir süreliğine kaç dedi, yahu nereye gitsem götüreceğim kendim olunca, hiçbir çözüm özellikle gitmekle ilgili olan çözümler geri dönüşüm kutusuna.


Sorun sadece şu, olmaması gereken bir adama olan hislerin kıvam değiştirirse, arızalanırsın kardeşim, bu bu kadar basit. Ondandır ki, kendisi gayet şa'ane, güzel sohbet kıvamlı hatta komik olan bu canımız insana yol vermek gerekiyor bünyeden, bünyeden çıktığında bende eski halime dönebileceğim,şimdi ardımda güzel bir bahane bırakmam gerekirse; kendimi bırakıyorum.


Ki dönmem için bir şeyler bırakmam gerekseydi, kendimi bırakırdım; şimdi gelmem için bir şeyler tutuyorum elimde, gelmek istemeyi deli gibi isteyip de, boğazıma kadar sana gömülmek de cabası, buna hazır mıyım bilmiyorum.


Duygulu aynı zamanda ahulu bir kadın olmanın getirileri bunlar, şimdi geçiyoruz haberler.


İşte bu yüzden kendimi o salak çocuk gibi hissetmem, alkolün de kimi bağrına basmışlığı var ki, bizimki kafalar tazelensin, konuşamayacak düzeye gelene kadar içelim anasını satayım, sonra ver elini, başka dünyalar. Ver elini diğer galaksiler, biraz daha cevizli kek istiyorum, tarçın da var içinde değil mi, ah moncher, nasıl hayat adamısınız, yanlış anlamayın, hayat kadını gibi ucuz klişelendirilmiş sistem manaları çıkarmıyoruz bundan, bir ömürlüksünüz gibi güzel tarçınlı, cevizli kanepeler çıkarıp, oturuyoruz üzerlerine, sonrası yallah kerim.


Hiç yorum yok: