13.10.2008

51

Seni

Düşünürken, düşlerken

Sigaraya kuşanmak



Ne varsa başa çıkmak; yana, yakıla aşkınla dalaşmak; kaybedeceğini bile bile; nefesinde konaklamak. Kaçarken başı boş diyarlarından, yudumladığım huzuruna dolanmak…



Aşkından geçtim de seni seviyorum.



Gece uğulduyor gibi, kokun savuruyor gibi…



Çok klişe laflar bunla Asua! Ne desek, bir sigara yakıyoruz, dumanını savuruyoruz. Üç tane filmi izlemek için denemelerde bulundum, ne leptap ne de ben başaramadık. Bir tanesi cidden çok sıkıcı başladı, sonuna kadar dayanabilecek gücü bulamadım; diğerinde adamın yüzüne odaklanmıştı ki kamera dondu film ve leptap, ne yapsak başaramadık. Adamın o salak suratı kaldı ekranımda, sonra unuttum onu orada, masanın üzerindeki diğer bilgisayardan meyillerime baktım. Adam hala ekranda,



Tesadüf sonucu burayı bulmuş bir feylozofla, uzun uzadıya konuşmalar yaptık.



Kafamın içinde Ceff çalıyor; kahve kokusu ve kanyak nasıl hülyalı yakıyor boğazımı, sonra bir yudum sen, sanki benim için buradaymışsın gibi, ne hissettiğini önemsemiyormuşum gibi, ben hissettikçe varmışsın gibi, kendine malik duygular, sonuçlarına hep katlanabildiğim gibi, soyunuyorsun kafamın içinde, sözlerimi kilitlemiş gibi, şu an benim için varmışsın gibi, kimin hatta senin bile ne istediğini umursamıyor bu gece, sen soyunuyorsun kafamın içinde yakalıyoruz geceyi gibi…




Sigara içmek öldürür.

Ayran uyutur.



Leptapı kapatıyorum, adamın ablak yüzünü kilitliyorum içine, umrumda değil; ne ben ne de izleyemediğim filmler ya da izleyip de diyaloglarını kaçırdığım böcekler, sen geçiyorsun ya içimden, kilitleniyor dünya.



Sanki ziyafet varmış gibi.

Mutluymuşum gibi...




Hiç yorum yok: