14.09.2008

5

.
Şimdi çuvallıyor gece, gündüzden biraz nem kapmış gibi;
Kız hadi beni öp diyor, adam biraz yaklaşıyor ve değdiriyor dudaklarını önce geceye sonra da kıza, güzel bir ıslaklık sadece, çok güzel belki de…

Bilmem ki…

Sabah erken uyanabileceğimi biliyordum da bu kadar erken uyanacağımı hiç düşünmemiştim, sonrasında tekrar uykuya dalıp da çok geç kalkmak kadar kötüsü ise bugünlük bir şey, Pazar olduğu için her şey nedense bugünün başına geliyor.

Annem biraz suratsız gibi geldi bana, sen ne düşünüyorsun, çok mu alınganım sabah, sabah.
Okunmuş kitaplar, tekrar okunacak kitaplar ve hiç okunmamış kitaplar olarak üç kategoriye ayırdığım kitaplığımdan, garip sesler geliyor, penguenli masa lambasının masanın üzerinde olması gerektiği kadar anlamsız bu rafların kırılması.



Saçma, sapan şeyler oluyor bilog. Hala fotoğrafa, resim diyebiliyorum mesela, hahah sonra aklıma flickr da ki bazı gereksiz profesyonel fotoğraf sanatçıları geliyor, nasıl bir ego şişkinliğidir bu ki, sodayla da geçmiyor. Sakin, sakin çektiğin fotoğrafları arşivle işte, neden başka dertler yaratıyorsun kendine değil mi?
Hahahaa
Bana neyse, aaaa!

Birazdan duş alıp çıkacağım, fotoğraf çekmek istiyorum, canım kalabalıkta kaybolmak istiyor. Düşündükçe nefretimin arttığı insanları düşünmemeye çalışıyorum, iyi hissetmek için bazı zaman çok mu zorluyorum acaba kendimi, yok canım. O kadar da değil, benim gibi zavallı melankolik bir süper kahramandan beklenebileceklerin en iyisi bunlar işte. Sen de idare et olur mu?

Cidden hoşuma gitti, ama işte bir şeyler eksik, hep eksik, öyle de olunca, gerisi gelmiyor, üzgünüm.

.

Hiç yorum yok: