21.12.2011



*


Neler olup, bittiğiyle ilgilenmediğim zamanlar; esasında çokça düşünmediğim de aşikar, neyse ki cümle sonunu getiremeyecek olmam, dünyanın sonu değil nokta

Oysa her konuda bir fikrimin olması çok gereksiz bir durum, bunu her zaman paylaşmıyor oluşumsa şa'ane. Yaşarken hissettiğim iğretilik ile ilintili olabilir, misal hayatımı idame ettirmem için farkında olmak istemediğim çok şey var, farkında olmadığım olgusu da, bunların gerçekliğini değiştirmeyeceğinden, bünyemde olup olmadık mutsuzluklar biriktiriyor. Aile ve çevre olgularının, hayatımızdaki yerine değinmek çok saçma, ister istemez maruz kalıyoruz onca şeye, onca yüke, sorumluluğa... Sanırım yıpratıcı faktörlerin arasında bu duygusal bağlılıklar da ön sıralarda, sonrası işinle ilgili yaşadığın saçmalıklar bütünü, zorunlu insan ilişkilerinin, ruhunda yarattığı izler, aidiyet, sevgi, sorumluluk vs derken, onca şeylerin ortasındaki  ıssız savruluşun. 

Ulan ne manasız her şey diyorsun, yine oluyor, oluyor, oluyor, bitmek bilmiyor. 

Sonra kendinle ilgili ötelediğin onca şey çıkageliyor, yıllar geçiyor kilo veremiyorsun, sürekli didin, spora git, sağlıklı beslen vs sen ayrı çabalıyorsun, vücudun ayrı çabalıyor. Ruhunda ki yama yerleri yırtılır, bunların acısı başka şeylerden çıkartılır ve amına koyayım ki(biliyorum terbiyesizce) bu hiç değişmiyor ve değişmeyecek. 

Eminim ki pek çok kişisel gelişim bilmem neleri bunlara pek çok çözümü vrdır, aynı diyet kitaplarının kilolara olan çözümleri gibi, anı kurtar gerisi bizim için önemli değil. 

Aklım karışık, içliyim.

Yazının kusuru, normasından belli...
mıh.

Hiç yorum yok: