üf neler olmadı ki,
birincisi hastalandım, yazın olabilecek en kötü şeylerden biri de burun akıntısı, halsizlik, kafanın omuz üzerinde ki sefil hali, terlemek, ve dahası, ardından da bir şişe serumu yemene ramak kalmadan, kıçından novalgin ve licosinin vücuda zerk edilmesi, daha ne diyelim, hamd bari!
Banum ve orhanım geldiler, elbette ki benim bu hasta halimle ne yapabilirsek o kadarını yapabildik lakin çok özlediğimden, turp gibi olmuştum, işte nasıl turpsam düşün artık... Pazar günü sabah kahvaltı ettik, sonra gittiler. Bütün günümü uyuyarak geçirdim lakin çok iyi geldi.
Aklımda onca şey var ki, düşünmüyor gibi yapıyorum, güzel oluyor.
Hiçbir bok yok işte, kendimi salak gibi dizilere vermiş bulunuyorum. True blood kesin heroes gibi olacak, iyice boka sardılar, göt kadar kasabada bişi olmayan insan bulmak çok zor. Damages e bekliyorum, merak içindeyim.
Erdem le salak salak muhabbet ediyoruz. Hiç tadım yok, neyse ki göksum gelecek...
.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder