31.01.2011




*


Sabah ayağıma geirdiğim pantolon kısa desen değil, uzun desen değil, ortada bir yerlerde, bol desen değil, dar desen değil, tuhaf bir biçimde, zaman geçtikçe bollaşıyor mu, şekli mi değişiyor, modeli mi kayıyor kavrayamıyorum. Of kendimi çok boktan hissediyordum ki, tuzu, biberi bu salak pantolon oldu.

Göksu ile bildiğimiz bir şey var ise o da, içimiz acıdığında, etimizin acı çekmesi daha katlanabilir olduğundan, hemen dövme yaptırmamız gerektiğidir, yoksa etimi kesmek de faydalı olacak bir durumdur lakin, psikopatlık yönü kişiler arasında daha yaygın, anne baba ve sizi sevenler kendinizi kesmenizi istemeyeceğinden, acı çekmecesine bu isteklerinizi atıp, gidip bir dövmeci ablaya, dövme yaptırmanız daha faydalı olacaktır. 

Şu an içimde, dışıma yansıtmaya meyillendiğim bir acım var, birikiyor, bazen bir kesik bir hayat kurtarabilir.

Eğitilebilir gerizekalılar için hazırlanmış aöf kitaplarına bakıp, bakıp iç çekiyorum, ulan bu nedir teoman cım diyorum, sana bana bişi olmasın asua diyor, teomanına şimdi diyorum, sonra susuyoruz, teoman söylüyor, bazı zaman türkçe sözlü bir şeyler dinlemek iyi geliyor, bu danışmend soy adlı abla çok iyi gelebilir bak, tırnaklarım uzuyor, kıllarım uzuyor, saçlarım dökülüyor, burnum üşüyor yine de canım takma kirpik takmak istiyor. Sanki takma kirpiklerim olsa dünya daha güzel bir yer olacak ve biz hiç üşümeyeceğiz adrian. Şimdi seni sevmem bir kaç günümü aldı ya, onları geri istiyorum.



İşte canım sıkılıyor.


nokta
.

Hiç yorum yok: