30.12.2010




*


Yılın bitiyor olmasıyla şimdiye kadar hiç ilgilenmedim sanırım. Tek hissettiğim şu sıralar her şeyin çok farklılaştığı, eskiden bildiklerim, işittiklerim, hissettiklerim ve sairelerim hepsi başka bir boyuta taşındı, bedenimin içindeki şey çöküyor gibi, yahut yaşla ilintili olabilir ya da bu semptomlara dair mutlaka belirli bir sendrom vardır. Lakin umurumda bile değil, öyle bir boş vermişlik hasıl oldu... İçimden ettiğim küfürlerin, dışıma taşıyor olması da bunun yan etkileri arasında olabilir. 


Pek çok şeye dair gereksizlikler de cabası, bir an durup da ne yapıyorum ben ya dediğin anda, o kadar insan, onca iş, kurulmaya hazır cümleler, sürülecek ojeler, boyanacak saçlar, yakınılan insan tipleri, iş yeri sorunsalları, aptal insan klavuzları, hepsi hepsi hatta ne varsa tümü o kadar gereksiz ve boş geliyor ki, şimdiye kadar üzülmeye değer gördüğün her şey, başarılı olmak için çabaladığın özveri, iyi olmak adına pek çok çaba ve dahası aynı anda saçma sapan oluyor. 

bazı zaman susar ya her şey bir tek o anlardan korkuyorum, bugünler biraz sessiz geçiyor.


.

Hiç yorum yok: