30.07.2010




*


çok sıcak, yanında duran sıkıcılık ise büyük boy patates cipsi gibi.... İçim sıkkın, dışım serin gibi ya da "e" hiç biri,  ben hiçbir şey bilememiş olmanın, anlayamamış olmanın vermiş olduğu doyumsuz hissel tat aromasıyla nereye asıldığımı bile bilmiyorum, kollarım acıdı, tutunamıyorum.  

Ayın başına denk gelen reglimin ayın sonuna da denk geliyor olması o ayıa yapılan bir haksızlık değil mi? Bu sıcak aylarda, nedir Temmuz un bizden çektiği, nedir bizim de ondan çekimiz, bu sıcak, bu nem, bu taş yollar, parke taşlar, kesilen ağaçlar, mehtap turları, o ağacın altında ki bankın umutlu bekleyişleri, su birikintisine dayanmış kulübe yalnızlığı, sefil hallerim... 

İlknurum kendisiyle ilgili yapılan dedikodulara şahit olmuş, kaldı ki çok bi hislenmiş filan, nasıl zavallıca dedik sonra, yazık ya bu insancıklara, ne olacak bu insanlar, ne kadar çok dert edinmişler kendilerine, ne kadar ufalmışlar yem olmuşlar bir diğerine, gül geç dedim lakin benim de ilk tepkilerim öyleydi, insan üzülüyor yahu biliyorum da, değişmez o yüzden dinlemeyeceksin bile, kim ne derse desin, hıh.


İlknurumun gelinlik işini hallettik, İlyas amcamla, Fevziye teyzem, nasıl özlemişim, bir sarıldım, bir kokladım ohhh. 29 Ağustos ta nikahı olacak sonrasında anlaştığımız bir yerde cemiyet toplantısı yapacağız, şa'ane olacak, Göksu yarın gelebilirse gelecek bakalım Marmaris dolaylarından, bir iki çok acayip foto çektim, ben böyle üzgünken  nasıl yaratıcı oluyorum bilog, gerçi sen daha iyi bilirsin, Banu ya gel dedim, sarılalım yatalım yan yana hamakta, çok özledim, büssürü filan, Firdevs uğradı yanıma dün, yaz sonunda belki bir fotomaraton yapabiliriz dedi çok heyecan oldum, kazı evine gitmek istiyorum ama seninle gitmek istiyorum, fotoğraftan konuşuruz, kazılardan, antik çağlardan, mitlerden bahseder, birbirimizi severiz diye içler geçirmişim ki, içimde kaldı, neyse işte... Olcay abla süper şeyler söyledi, nasıl iyi geldiler, nasıl nasıl.... 


Ümidimi kırma olur mu?

nokta

Hiç yorum yok: