17.12.2009







*


Ne zamandır yazacağım, yazacağım lakin yazamıyorum. İşler çok yoğun, günler kısa, derken saat yedi olmuş ben hala cebelleşiyorum. Derken eve gidiyorum, babam geldiğinden beri evimiz sıcacık, bir uyuma pozisyonları alıyorum, mırrrr, mırrr lakin uyuyamıyorum ama evde olmak bile şa'ane be kuzum.Havalar baya üşüdü, iş yerinde ki ayaklarımın uçlarına denk gelen parmaklarım çok üşüyor. bu Japon amcalarımız ayakkabı içi ısıtma sistemini geliştiremediklerinden yazıklar olsun onlara, oysa kendileriyle ilgili geçen bir mail aldım, iğrençti; bilumum deniz hayvanlarıyla sex yaşayan bu canlı türü midemi o an çok bulandırdı, nasıl bi ırk bunlar ya, tamam Atom Bombası atılmış, üzülüyoruz Nagazaki nin başına gelenlere, evet anlıyoruz deniz aşırı bir ülke kendileri lakin nedir bu canlılarla olan münasebetiniz, iğrenç be, bir ara da bebek yerken ki mailler dolaşıyordu, cidden ürkütücü bir karnaval gibi ülke, ıyğğ. Aklıma geldi de, neyse gereksiz..


Sabah uyandığımda ki kendi imkanlarımla uyandım, bu başlı başına bir olay zaten, bir de bütün kıta ların aynı harfle başlayıp, aynı harfle bittiğini fark ettim, hayır sabah sabah bu lüzumsuz bilgiyi daha önceden keşfedemediğime mi üzüleyim ya da üzülmeye değer bulacak bir şeylerim olmadığından mıdır, anlayamadım.


Big Lebowski yi izledim ve yine çok güldüm, geçirmek istediğim hayat formu odur işte, bu kadar saçma ayrıntı olmadan, geniş, geniş, gebeş ,gebeş, ohh mis. Ne güzel bir insan modelidir, evimize almak istiyoruz. Flashforward ın onuncu bölümünü izledim, hani dizi muallak gibi, o yüzden eski heyecanım kalmadı. Yine de heyecanlıydı diyebilirim.


Neyse, okunması gereken Kayıp Sembol üm, izlenmesi gerekli Gattaca m ve Inglourious Basterds ım var. Çok mu yoğun ya da çok mu tuhaf anlayamadım, annemin olmaması çok üzücü olabiliyor, özlüyorum. Onun haricinde hep bir yetişemem telaşı, bir koşuşturmaca, bir ablaklık, bir vs....




NTV nini katalog yaptırdığı O AN fotoğraf albümünü inceledim. Filistin, Irak, Hindistan, Pakistan, Afganistan, Uganda vs gibi ülkelerde hep aynı acı manzaraları, yoksulluk, savaş ve acı,  Avrupa ve ABD den ise spor şakaları, ünlü politikacıların absürd halleri ve diğer saçma manzara fotoğrafları, insan basmaya utanır be... Şimdi çok Doğu ya gitmeye de gerek yok, Batı da her hangi bir köye gidin, çekeceğiniz kareler bellidir, sefalet, o yüzden herkes dayatılan neyse yaşıyor, birileri daha çok spor yapabilsinler, eğlenebilsinler diye, birileri hep aynı acıları yaşamak zorunda mı?


Nefret ediyorum o yüzden siyasetinizden de, devletinizden de, dininizden de, ideolojilerinizden de, hepsinden... bunu yaşamak zorunda bırakıldığım harcanan hayatımdan da...




.







Hiç yorum yok: