13.12.2009

*
Lanet olasıca Menteş yine iyi yazmış, postmüslim işte, hıh; bok atma sanatını iyi ifşa edenlerdendim. Şimdilerde yapmıyordum ki, bu Dilemma dan sonra ki araya değecek bir yapıtmış, o yüzden bok atasım geldi.




Neyse işte akşam nereden estiyse Ölü Ozanlar Derneğini izlemek geçti içimden, klasikleşmiş konunun içindeki özgünlüğünü seviyorum. Ayrıca Ethan Hawke gibi muhteşem bir yaratığın ergenliğini izlemek de keyif verici, çocukluğundan  aktör olanlarda sevdiğim en güzel yan, bütün evrelerine şahitlik yapmak, Michael J. Fox ise hep ergen kalan zavallılardan dı, Back To The Future allahım bütün ergenliğim onla geçti, sayılır.


Neyse, sonrasındaysa Korkma Ben Varım a başladım ve bırakamadım, bir kaç gündür okuduğum en iyi şeylerden biri, aferin diyoruz, kendisini teprik ediyoruz.

Hava bildiğin buz, dağlarda seyrek beyazlıklar oluşmuş, ayazını da kıçımız yemekte, şu yılbaşı geçsin istiyorum. Bir otel yöneticisi olarak, yılbaşında programa çıkacak sanatçıyı önceden dinlemek ve dansözü önceden izlemek gibi zaruriyetlerim var, ne gereksizlikler bütünüdür. İnsanların talep ettikleri eğlence anlayışını kınayıp, yılbaşında gebeş gebeş evde oturmak, mümkünse film izleyip, kitap okumak istiyorum, millet kırmızı donunu neresine geçirirse geçirsin, ben buna maruz kalmak istemiyorum. Bu yılbaşı partisine radyasyon maskesiyle katılacağım.
Aklıma başka bir şey gelmiyor.

Ucuz kırmızı şarap iyi bir şeydir bilog, çok güzel kafa yapıyor, denemelisin.

.

Hiç yorum yok: