12.09.2011




*

Tuhaf kasvetli, hayal kırıklıklarına dair beklentilerin gözden geçirildiği saçma Eylül günleri, bütün yılın acısı bu aydan çıkıyor gibi. Oysa manasız olduğu bir kaç zaman sonra hep anlaşılıyor, bunlar daha önceden de yaşandı ve inatla tekrar ediyor, hiç yaşanmamış gibi.


İnsan alışkanlıklarına nasıl yenik, nasıl zavallı olabiliyor.

Bu arada Elenin kuyruklu yıldızı yaklaşmakta, yörüngemizden geçerken epeyce yakınlaşacağız. 

İnsanın sınırlarını bilememesi konusu hayatı boyunca karşılaşacağı konular arasında en can sıkıcı olanlar arasında üst sıralarda yer alacak sanırım. İlla benden duyması mı gerekecek sınırının nerede bittiğini, oysa ne gereksiz, ufacık bir şey lakin sinekle aynı paralelde ilerleyen zırvalıklar bütünü. 

Bileceksin sınırını, bilmiyorsan, bildirirler. 


İnsanlara olan tahammülsüzlüğüm hat safhalarda... Damages in 4.sezonu indirmeye başladım. Dexter heyecanımız sürmekte, Killing bekler durumdayız, izlemek istediğimiz filmlere, dinlemek istediğimiz güzel ablaların, güzel sesleri eşlik etmek istiyor, yarım yamalak kitapları bitirme turları başladı, adından anlaşıldığı gibi  kendimize kalan zamanları yaşama çabasındayız. Onca şey oluyor, onca beklenti, onca mutluluk, mutsuzluk, pek çok konuşma, sonunda hepsi geçiyor işte. Daha önceleri de olduğu gibi, şimdiler de geçip, gidecek. 

İnsanın çabası hayret verici lakin çok sefilce....




.
.

Hiç yorum yok: