6.04.2010




*

Uzun zaman önce heroes i 3. sezonda bırakmış olduğumu hatırlıyorum, şimdilerdeyse geçen cnbc e de gördüm ve tekrar izlemeyi canım çok çekti lakin bıraktığım yeri bulmak için sezon bölümlerini tek tek geçmek uff, ne sıkıcı bir şey ya, uyuz oldum. 


Bir de bugün Onur diye birisiyle tanıştım, enteresandı. 


Hava buz gibi oldu, ben baharlık kaldım sanırım üşüyorum, işler çok yoğun, arabanın yağının değişme vakti çoktan geçmiş, esasen bu ay bakıma girmesi lazım, yola çıkılması lazım, Gölcük Belediyesi nin düzenlediği foto yarışmasına da katılmak lazım, derlenmek, toparlanmak için bahardan daha iyi bir ay düşünemiyorum, saçlarım çok dökülüyor yahu, ne uyuz bir durum bu da, bahardan denilip de geçilecek türden bir şey mi ki? Bu sene ki Beyşehir fotoğraf yarışmasını Haziran da yapacaklarmış, uf çok geç gibi geldi bana, evvelki sene Mayıs ayında bile dayanılmayacak kadar sıcaktı, nerede ne fotoğraf etkinliği varsa katılmak istiyorum, bir coşku ki sorma gitsin.... 

Çok tiksindiğim insan modelleri var, tokalaşmaya bile tahammül edemiyorum, nebçim işim var, pek çok gereksiz insanla muhattap olmak zorundayım, pöf. Özge ciğimin nikah şahidi olarak, benim şahidi olacağım evlilikten artık ne hayır gelecekse, merak ve heyecan içerisindeyim. Mutlaka İstanbul a kaçmalıyım diyorum, ve kaçıyorum da... 

Şa'ane, her kötü şeylerin ardı cidden mucizevilikler ve büyüleyici olaylar silsilesine bürünüveriyor, o yüzden yaşanabilir bir hayatımız var demek ki, yoksa çok sıkıcı olurdu...

Öperim şekerim.


.

Hiç yorum yok: