3.11.2009



.

Gereksiz bilgiler şeysi 

Bir kaç zaman önce Sophie Calle ile ilgili bir şeyler okumuştum. İlişkisini bitirmek istediği sevgilisi, kendisine bir mail atar ve kadınsal ilk tepkilerinden sonra bunu sanatsal bir kavrama dönüştürür ve pek çok kesimden daha kadına okutup, tepkilerini gözlemleyerek hem kendi acısını içselleştirmeden ya da büyütmeden, bununla başa çıkar hem de sosyal bir olguya sanatsal bakarak sergi, sergi dolaştırır. Esasen enteresan bir kişiliktir ve mahremiyet kavramlarına bakış tarzı hep farklı olmuştur.

Düşünüyordum da, farkındalık, bilinç, okumuşluk, kültür, yetiştirilme çoğu kadının ikili ilişkilerde ya da çok genel durumlarda, verdiği tepkiler bir birine eş değer midir, bu genetik bir kodlanma mıdır, yoksa bununla baş edebilen bir kadın yani içinde ki o duyguyu bastırabilen bir kadın ne hisseder?

Güzel olanı salıvermek midir, kendini içinde ki o bilemediğin engin duygu karmaşasına...

Daha sonradan Sophie bu yolla bu durumu çok da rahat atlatabildiğinden bahsetmiş, daha sonra ki sevgilisi de kendisini bir sanat aracı olarak kullanmaması konusunda Sophie den söz almış.

Chuck ın Günce kitabında Psişiklik ve yaratıcılığın bağdaştırıcı yanından ve zor bir durum  yaşadığında içinde ki yaratıcılığı ön plana çıkarmak, serbest bırakmakla ilişkili enteresan bir konu işleniyordu, sonra kendimi üzgün hissettiğimde ya da yoksun gibi tuhaf kavramlarla adlandırdığımda ne kadar iyi fotoğraf çektiğim ve de yazı yazabildiğimi düşündüm. Acı sanatın temellerini oluşturan yegane vaz geçilmezlik mi?

Neyse, sadece aklıma takıldı işte...



.

Hiç yorum yok: