19.02.2009

159



bilog numarada bir karışıklık var ama çaktırmayalım, sayamayacağım şimdi pff.


jazz dinliyorum, Frank Sinatra ile adını bilmediğim ama gözümün önüne gelebilen başka bir zenci adamın sesine benziyor, canım sıkılıyor. Şuurumu kaybetmiş gibi kabak çekirdeği yedim; acı çıkınca çok feci oluyor bilog; ühü. Geçmiyo bak acısı, ne şanslısın bilog, ağzının acımak gibi bir durumu yok.



Bugün o kadar çok şey okudum ki şimdi hatıramda kalan ise -acaba aklımda kalan kullansam cümle gidişatına daha mı hayırlı bir iş yapmış olurum- hiçbir şey. Hayırlı bir insanım bilog, bu yadsınamayacak gerçekle gün gelecek herkes yüzleşecek, şu an o kadar güzel bir musiki dinliyorum ki, dıdım dım dıım tıkatık....


İspanyolca mı, Portekizce mi, ay bilemedim. Esasen ben Portekizce şarkı dinledim mi bilog? Hatırlamıyorum, sanki dinlediğim her parça şimdiden Portekizce ye dönüşüyor gibi, tınılar çok Portekiz geliyor, hahah.



Yok yahu bu arak bi şarkı, bizim eski üstadlar üzerine şarkı sözü yazıp kesin Tanju ağabeyimizin tok sesine okutmuşlar gibi bir hava katıyor kendisine, ne güvenilmez bi musiki dünyasında güzel tınılarımız ve lest efemiz ile kıt kanaat mucizeler biriktiriyoruz.


Özgür'ü çok seviyorum, evet duvarlarla konuştuğumu bildiğinden değil, anlıyor olmasından da değil, çok zıpa oluşundan bütünlemeye bırakıyorum onu, mihihi ne tatlı bir çocuksunuz düğün fotoğraflarının aranılan jönü gibi; bu düğün sensiz olmazdı be özgürüm...


Rüyamda, duvarındaki büyülü perde gölgelerini görüyorum, bir de görüşmemizden sonra çektiğin vidyoları, heyecanını kitliyorum yüreğime, kalbimiz negzel de atıyor, tıp tıp tıp diye senin ki; pıt pıt pıt diye de benimkisi...



Canım şimdi bu karaparçasının aşağısında bir yerlerinde olmak istedi, eminim bir kaç gün sonra da yukarılarında bir yerlerinde olmak isteyecek.


Aşırı minnet yüklü olabilirim, saçlarımın elektiriklenmesinden belli, saçlarım tavus kuşu kuyruğu gibi. İyi geceler bilog.




miyk.

Hiç yorum yok: