19.10.2008

64

Bilmiyorum, ne haldeyim. Dönüyorum, hem de pis dönüyorum. Dünya, ben, ay ve yıldızlar gece gündüz demeden dönüyoruz. Dönüyoruz. Başım çok dönüyor bugün. Salak bir gün. Kıyısında gibi, duracakmışım, atlayacakmışım gibi, huzursuz gibi, sefil gibi.



Bu kadar güzel olmaya gerek yok, gerek olmadığından diyordum ki bu kadar güzelim bu gece, kaç gecenin çirkinliği bu, kaç gecenin beti benzinde sap sarı, belki de kuru kayısı, bilmiyorum. İyi misin Asua diyorlar, hiç olmadığınca dönüyorum, bak nasıl iyi olmam ki.



Senden nefret ediyorum, önce kendimden, sonra senden, sonra da diğerlerinden, kimin umurunda, belki Cihan bakar, benim umurumda der, bir sigara yakarım, olmadı, bakarım, daha olmadı uyurum, yapabileceklerim bunlarla sınırlı, dönüyoruz, kalın sağlıcakla.





Damarlarımda, yaş üzüm, kulüp, alyuvarlar, akyuvarlar, asua ve sen dönüyoruz, kalbe geliyoruz, inan dağılıyoruz. Hahaha.

Top gibi dönüyor, olmadı sayıklıyoruz, belki de duruyoruz, inan umursamıyoruz.



Sonra veryansın hayat; ne çok anlatacakları var insanoğlunun, bitmiyor, anlatıyor, susmuyor, dinleyen kim, herkes kendini anlatma derdinde, kimse kimseyi dinlemiyor, kim kime ne yutturursa, hahah salak insanlar, otur bi ya! Soluklan, inan derdim yok, kimseyle; sen kendine yan. Ben yanmazsam, sen yanmazsan, nasıl yanar bu koca orman, Allah topunuzun…

Hiç yorum yok: