30.09.2008

30



*






Tamam. Pes ettik.
Yok musiki falan; otur, oturduğun yerde; uslu çocuk ol bakayım. Neyse şimdilik Beirut iyi gidiyor, ardından da Koop, daha ne olsun, ben yetinmeyi bilen bir insanım bilog. Tamam çirkin, etine dolmalık biri de olsam, yetinebiliyorum ya! Ona bak sen.

Nedir yani, geçen gün yeşil yandı, karşıdan karşıya geçiyorum. İnanmazsın, benimle aynı gözü taşıyan, bir suratla karşılaştım, nasıl kötü bir hismiş, kocaman gözlü bir yaratığın sana bakması, daha iyi anladım. Korktum ya! O da benimle aynı duyguları paylaştı eminim, bende ona; çok kötü, pis ve şaşkın bir ifadeyle baktım çünkü.

Aklıma geldikçe ürperiyorum bilog, ya evde yoksan ha!
Doğruyu söyle bana.
Hahhaha!
Zorlamıyorum seni değil mi?
Öyle bir hisle donatıldı bütün hücrelerimde, neyse geçiyoruz.

İnsan bazen, kafasını şöyle bir yokladığında, adam akıllı şeyler bulmak istiyor. Ehten, püften onca şey, ardına bakmak istemiyor insan da kardeşim, onca şey nasıl doluştu hangi ara, altı üstü otuz yıl yaşadım.

Bir devirik cümle öbeğinin de sonuna gelmiş bulunmaktayız. Diğer sayılı konu başlığımızda toslaşmak üzere.

Çok takılma bakayım.
Dağılın.





Hiç yorum yok: