17.09.2008

17

*
Eve dönebilmenin belki de yolu bulabilmenin güzelliğiydi bu, gerisi hep kuru kalabalıktı günlük, tadından yenmeyen geceler, bir o kadar yapış, bir o kadar sancılı belki de bakir ya da ne bileyim, kelimelerle suladığım cümlelerden kocaman bir yığın, ya ben ne acayip hastalık dolu bir insanım, buna inanamayıp kendimle yüzleşmek için bir mola istiyorum, ben bunu daha önce hiç yapmadığımdan, yapamadığımdan oldu gerek bu sarsak sallanışlar, bir adamı görüp de, içine güldüğünü görmek kadar güzel başka bir şey de, anlayıp her şeyi bırakıp gidebilmek, belki de ne bileyim işte, güzelin bozulma aşama korkusu ya da başka saçma sapan kaygılar, kaçmak erdem midir, tartışmamak gerek. Şimdi, şu an kaçamazsam, zor . Saçmalamaya az kaldı yine, silkmede üç, koparmada iki, diğeri neydi kaçmada off oldum.
Adam ciğerimi söktü, ben kaldım.
İlk günün hezimeti, şimdi payımıza düşenlerin gölgesinde oynaşsın bu balıklar.
Ellemeyin,
Pis döverim.
Sen en son beni koşarken görmüştün, tutsaydın ya!
Hala koşuyorum.

Tek parça bir hayat.
Tek parça sokak lambası.
Tek parça beden
Tek parça yemek odası takımı, taksitlen.

Ne zaman bitecek bu oyun, ölelim artık.

Hiç yorum yok: